30 Ekim 2011 Pazar

Kuzum Evleniyor

Evet o gün geldi çattı kızkardeşim evleniyor o benim kızkardeşim her zaman en iyi dostum oldu bazen ablam oldu bazen dert ortağım bazen kızım...
Biz iki kızkardeşiz aramızda asla kıskançlık olmadı çocukken bile.
O bebekken ben erken kalkardım benden önce kalkarda cama filan çıkar sarkar diye uyurken başında beklerdim sonra biraz büyüdü beraber oyunlar oynamaya başladık biraz kavga ederdik sonra babamın zorlamasıyla o gelir bana sarıldı barışırdık ama asla büyük kavgalarımız olmazdı sonra biraz daha büyüdük sofraları sırayla kurmaya bulaşıkları sıraya koyup yıkamaya başladık (bulaşık sırası sanırım bizim yaşlarımızda olan bütün kardeşlerin arasında vardır)biraz daha büyüdüğümüzde ise aramızdaki yaş farkı artık kapanmıştı her gece karşılıklı olan yataklarımıza yatar muhabbet ederdik bazen ağlardık bazen gülmekten içimiz katılırdı birazda çılgındık doğrusu bundan sanırım 10 yıl önce filandı sims  oyununu yüklemiştik bilgisayara aklımız onda kalarak yurt dışına gittik döndüğümüzde ölesiye yorgunduk ama oturup geceden sabahın 7'sine kadar sims oynamıştık :)
Bir gün onada sıra gelecekti biliyorum çünkü ilk ihaneti ben yapmıştım onu yalnız bırakarak o yüzden şimdi ona gitme diyemem ama annemlere gittiğimde odasına dalıp onu uyandıramamak ya da oturup gizli gizli iki lafın belini kıramamak beni hüzünlendiriyor hatta itiraf ediyorum ağlatıyor...
Tek tesellim seviliyor ve seviyor olması ve gözlerindeki o mutlu ışıltı .
Hep mutlu ol inşallah, hep sev hep sevil,yuvandan huzur eksilmesin
Unutma! sen benim için hala uyurken o başında beklediğim bebeksin ;)
Paylaş

24 Ekim 2011 Pazartesi

Van için Herkes Tek Yürek!



Van Depremi'ne duyarlılık gösteren ve zor durumda olan depremzedelere yardım elini uzatmak isteyen vatandaşlarımız için bir liste hazırladık. Aşağıdaki kanallardan dilediğinizi seçerek yardımlarınızı en kolay şekilde Van'a ulaştırabilirsiniz:

1. KIZILAY
2868'e tüm operatörlerden boş bir SMS göndererek Kızılay'a 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.

Ayrıca havale yoluyla destek olmak isteyenler, tüm bankalardaki "Türk Kızılayı" hesaplarından bağış yapabilir. Ayni bağışlar Türk Kızılayı lojistik merkezleri ve şubeleri tarafından kabul edilecektir. Tüm Kızılay şubelerinin iletişim numaralarını buradan öğrenebilirsiniz.

2. AKUT
Tüm GSM operatörlerinden 2930'a göndereceğiniz AKUT yazan bir SMS ile AKUT'a 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.

Kredi kartını kullanarak internet üzerinden bağış yapmak isteyen vatandaşlarımız CardFinans ya da diğer banka kartlarını kullanarak bağışta bulunabilirler.

Havale/EFT için Banka Hesap Numaraları;
T. İş Bankası - Gayrettepe Şubesi - TR14 0006 4000 0011 0800 6666 63
Finansbank - Gayrettepe Şubesi - TR92 0011 1000 0000 0001 9576 70
Garanti Bankası - Ortaklar Cad. Şubesi - TR26 0006 2000 3570 0000 0029 30

3. BAŞBAKANLIK YARDIM KAMPANYASI
Başbakanlık tarafından Van’da yaşanan deprem nedeniyle başlatılan yardım kampanyası çerçevesinde saptanan banka hesap numaralarına buradan ulaşabilirsiniz.

4. KARGO FİRMALARI
Yurtiçi Kargo, PTT Kargo, MNG Kargo ve Aras Kargo yardım gönderilerini ücretsiz olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır.

5. HÜRRİYET EVLERİ
Deprem sonrası yaralarını sarmaya çalışan ve kış öncesinde evsiz kalan Van için Hürriyet Gazetesi de büyük bir seferberlik başlattı. Hürriyet, Van’da kış koşullarına dayanıklı, mutfak, banyo ve tuvaleti olan "Hürriyet Evleri" kuracak. Kızılay işbirliğinde başlatılan kampanya ile her biri 6 bin liraya kurulacak evler, evsiz kalan vatandaşlara sıcak bir yuva olacak.

Van Depremi - Hürriyet Gazetesi Bağış Hesapları
T. İş Bankası Mithatpaşa Şubesi
4228 - 0971947 / IBAN TR370006400000142280971947 
T.C. Ziraat Bankası Kızılay Şubesi
Hesap No 685-2868-5189 / IBAN TR060001000685000028685189
Garanti Bankası Kızılay Şubesi
Hesap adı: Van Depremi - Hürriyet
Şube: 082 Hesap No: 6294703 / IBAN TR72 0006 2000 0820 0006 2947 03

Yapacağınız ufak bir yardım zor durumdaki bir çok insanı hayata bağlayan bir umut olacaktır. Mesajımızın ulaştığı herkesi, deprem bölgesinde yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza yardım etmeye davet ediyoruz.


Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.
Paylaş

22 Ekim 2011 Cumartesi

Pastacılık Kursu:Pufidik Kurabiye



Pastacılık kursunda 2. hafta yaptığımız kurabiyemiz bence çok lezzetli oldu sanki pastaneden alınan kurabiyeler gibi ağızda dağılan bir kurabiye ben hindistan cevizinden çok hoşlanmam ama içinde hemen hemen hiç belli olmuyordu deneyin derim :)

Malzemeler
1 Paket margarin (oda sıcaklığında)veya  250 gr Biskin Yağı olursa çok daha güzel bir lezzet elde edeceksiniz
1 Çay bardağı sıvıyağ
1 Çay bardağı hindistan cevizi
1 Yumurtanın sarısı
1 Su bardağı pudra şekeri
4,5 Su bardağı un
1 Paket vanilya
1 Paket kabartma tozu

Üzeri İçin
Küçük bir kase reçel(vişne veya çilek)
Hindistan cevizi
Toz fıstık

Yapılışı
Önce katı yağ ve yumurta yoğurulur sonra pudra şekeri eklenip yeniden yoğurulur hindistan cevizi,unkabartma tozu ve vanilya elenerek eklenir yeniden yoğurup ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp yuvarlanır top şeklinde yapılır üzerine sakın bastırmayın  yoksa çok yayılır  yağlanmış tepsiye dizilir ve üzeri hafif pembeleşmeye başlayınca çıkarılır soğuduktan sonra önce reçele sonra hindistan cevizine ve toz fıstığa batırılır
Paylaş

20 Ekim 2011 Perşembe

Ne Mutlu Onlara...

Her terör saldırısından sonra haberleri seyrederken boğazıma bir şek tıkanıyor sanki her birinin hikayesi gözlerimden yaş olup akıyor kazınıyor beynime geride kalan yetimler,hamile eşler anneler babalar en çokta babaları sessiz sessiz ağlayışı annelerin ağlamamak için kendini zorlayışı parçalıyor yüreğimi...
Şehitlerimiz içinse üzüluyorum mutlaka ama özeniyorumda doğrusu şehitlik öyle kutlu bir şey ki özenmemek elde değil zor olan kalanların acısı ve özlemi Rabbim kendi sabrından sabır versin şehit yakınlarına.

"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler, Allah´ın lütfundan kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde, Rableri katında rızıklandırılırlar. Arkalarından gelecek olanlara şunu müjdelemek isterler: Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmezler. Allah´tan bir nimeti ve lütfu ve Allah´ın mü´minlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler.” (Al-i İmran, 3/169-171)

Şehidlerle İlgili Bâzı Hadîs-i Şerîfler:
"Şehidleri kanları ile sarın. Zira Allah yolunda açılan bir yara kıyâmet günü mahşere geldikte, o yara, rengi kan rengi, kokusu misk kokusu olarak kanar..."
"Şehidler cennetin kapısında, nehrin parlak zinetinde, yeşil çadırdadır. Sabah - akşam rızıkları Cennetten onlara gelir."

"Şehidin borçtan başka bütün günahları mağfiret olunur." (Müslim)
"Şehid, ehl-i beytinden (aile ve akrabasından) yetmiş kişiye şefaat eder, şefaati kabûl edilir." (Ebû Dâvud, Tirmizî).
"Kıyâmet gününde üç sınıf şefaat edecek: Peygamberler, sonra âlimler, sonra şehidler..." (Tâc)
Şehid olan insanların kul hakkı dışındaki bütün günahları affedilir. Şehid olmak, herkese nasib olmayan büyük bir şereftir ve mü'minler için mükemmel bir nimettir. Güzel bir şekilde yaşamak, ondan sonra Allah yolunda O'nun rızası için şehid olmak, her mü'minin hayal ettiği bir mutluluktur. İmân sahibi olan insanın böyle bir şuur ve düşünce ile yaşaması, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) tarafından ne kadar güzel bir şekilde övülmüştür!..:
"Şehid olmayı Yüce Allah'tan samimi olarak dileyen kimseyi, Allah, rahat yatağında vefat etse bile, şehidlerin derecesine eriştirir." (Müslim, İmâre, 156, 157; Ebû Davud, İstigfâr, 26; Neseî, Cihâd, 36; ibn Mâce, Cihâd, 15).
Paylaş

18 Ekim 2011 Salı

She Parfümünün Gizemli Dünyası


Sizi unutmamasını mı istiyorsunuz?
İnsanların koku hafızası, görsel ve işitsel hafızalarından daha güçlüdür. Beynimizin koku bankası, her çeşit kokuyu beller ve yıllar boyunca da hatırlanmasına olanak verir.
"Parfümü nasıl kullanmalıyım?"
Parfümü, vücudunuzun kilit noktalarına sürmelisiniz. Dirseklerinizin iç bölümüne, boynunuzun arkasına, bileklerinize, diz kapaklarınızın arkasına süreceğiniz parfümün kalıcı olması ve vücudunuzda bütünlük yaratması için diğer ürünlerini de kullanmanız gerekir. She'nin parfümleri ile uyumlu deostick ve deodorantlarını banyodan sonra kullanıp, evden çıkmadan parfümünüzü dengeli şekilde vücudunuza yaymalısınız. Parfümünüzü güneş görmeyen ve çok sıcak olmayan bir yerde saklamalı, mümkünse metal kutusu içinde muhafaza etmelisiniz.
Paylaş

17 Ekim 2011 Pazartesi

Lila Kutu Basın Bülteni




Marka, ürün ve bilgi kalabalığından payını fazlasıyla alan güzellik ve kozmetik sektöründe son kullanıcının kafası oldukça karışmış durumda. Kimi zaman aradıkları markanın deneme-boyunu bulamıyorlar kimi zaman da istemeye çekiniyorlar. Bulduklarında ise orada ve o anda deneyip hızlı karar vermek de çoğu zaman hüsranla sonuçlanıyor. Kozmetik ve güzellik ürünlerinde doğru bilgilere ulaşabilmek ise ayrı bir sıkıntı. Şimdi, hem markaların hem de son kullanıcıların işini kolaylaştıracak yepyeni bir sistem var: LilaKutu!

LilaKutu, iş modelini ve faaliyetlerini üç bacak üstüne kurguluyor:

ñ  Son kullanıcının ürün keşfedebilmesini sağlayan görsel içerik ve bilgiler;
ñ  Farklı markaların farklı ürünlerinin deneme boylarının bulunduğu tester kutu aylık aboneliği;
ñ  İncelenen-denenen-beğenilen ürünlerin bir tıkla satın alınabildiği e-ticaret platformu

Cilt, saç ve kişisel bakım yanısıra makyaj ve parfüm kategorilerinden uzmanları da çalışma   ekibine katmaya başlayan LilaKutu, internet sitesi üzerinden; yeni ve farklı ürünlerin detaylı bilgileri ve konuyla ilgili uzman görüşleri, kendi prodüksiyon ekibi tarafından hazırlanan uygulamalı video ve görselleri ile günlük hayatı kolaylaştıran püf noktalarından oluşan içerik hizmetini son kullanıcılara ücretsiz olarak sunuyor.

Takipçilerine güzellik ve kozmetik konusunda ki hassasiyet, tarz ve tercihlerini kolayca ve güvenle paylaşabilmeleri için bir online “Güzellik Profili” oluşturmalarını da sağlayan LilaKutu, oluşturulan profile göre kişiye özel ürün ve içerik bilgilerini de ücretsiz olarak sunuyor.

Bir adım ileri giderek ürünleri evinin rahatlığında denemek isteyenler için ise LilaKutu 19TL   aylık abonelik servisi de sağlıyor.  Bu servis ile aboneler, her ay kapılarına teslim edilen alımlı bir lila kutu içerisinde farklı markaların deneme boyu ürünleriyle buluşuyor.

Revigen, Pastel, Rare Blossom, Eczacıbaşı-Beirsdorf Nivea, 8X4, Schwartzkopf, Clarins, Davidoff, Calvin Klein, Aisha gibi Türkiye ve dünyanın önde gelen bir çok markasına pazarlama iş ortağı olarak çözüm sunmaya başlayan LilaKutu kısa sürede diğer markalar için de yeni bir tanıtım, pazarlama ve iletişim platformu olmayı hedefliyor.

Daha Fazla Bilgi İçin

Sibel Bilge Çetin
0216 680 9181
sibel@lilakutu.com

lilakutu.com   
 facebook.com/LilaKutu                       twitter.com/LilaKutu
Paylaş

15 Ekim 2011 Cumartesi

Muhteşem Oyun Uncharted 3'e Türkiye'den Muhteşem Sesler Hayat Veriyor

Çıktığı günden bu yana satışı milyonları bulan ve geçtiğimiz ay yayınlanan beta sürümü ile meraklılarının yüzünü güldüren oyun efsanesi Uncharted 3: Drake’s Deception, multiplayer uyumlu ve Türkçe seslendirmeli olarak satışa çıkıyor.

Türkçe seslendirmeyi ise Türkiye televizyonlarının en ünlü isimleri üstlenmiş. Uncharted 3, bu yönü ile oyun zevkini ve eğlencesini bize daha yakın ve sıcak bir noktaya taşıyabilmiş. Bu ünlülerin kim olduklarına da kısaca göz atalım:

Multiplayer uyumlu oyunu, ünlü sanatçılar Türkçe olarak seslendiriyor: Ana karakter Nathan Drake’i, en son Muhteşem Yüzyıl’daki Pargalı Damat İbrahim Paşa rolü ile gönüllere taht kuran Okan Yalabık seslendiriyor. Drake’in en iyi dostu Victor Sullivon karakterini ise en son Behzat Ç. dizisindeki Şevket rolü ile ön plana çıkan Ege Aydan seslendiriyor. Serinin üçüncü oyununun esas kötü karakteri olan Katherine Marlowe’ye ise yılların tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Betül Arım sesiyle hayat veriyor. Oyundaki diğer karakterlere de yine ünlü dizi ve sinema oyuncuları ses veriyor. Chloe karakterini Dolunay Soysert, Elena’yı Ceyda Düvenci ve Cutter’ı da Hakan Vanlı seslendiriyor.

Oyunu satın almak için çıkmasını beklemeyen sıkı Uncharted hayranları, oyuna özel hediyelerin sahibi olma ayrıcalığını elde edecek. Ön sipariş verenlere Uncharted 3 not defteri, oyunu TeknoSA’dan ön sipariş vererek satın alanlara ise Uncharted 3 PlayStation 3 kaplaması, not defterinin yanında hediye ediliyor.

Özel Uncharted 3 hediyeleri kazanmak ve PlayStation ile ilgili en güncel haberler için https://www.facebook.com/PlaystationTr sayfasını takip edin!


Bir bumads advertorial içeriğidir.
Paylaş

14 Ekim 2011 Cuma

Çekiliş Haberleri ;)

Makyaj Ve Lens Blogundan Oriflame ürünleri kazanmak için  son katılım 5 kasım
Makeupwithstyle Mac Pigment seti veriyor resimler kopyalamaya korumalı sanırım tıklayın katılın.
7 aralık

Kırmızılı Kız'dan Avon Ürünleri Hediye tıklayın kaçırmayın
son katılım 19 kasım

Bakımlıyım Bakımlısın Bakımlı blogunun sahibesinden Salvador Dali parfüm hediye
son katılım 27 ekim

Rengarek Dünyam'dan bu hediyeleri kazanmak için buyrun
son katılım 18 kasım

Karbeyazın Makyaj Dolabından bir sürü hediye
son katılım 15 kasım

Alışveriş Danışmanı clup Beymen gözlük veriyor
son katılım 25 ekim


Fashion With Melis bu ayakkabıları hediye ediyor
son katılım 30 ekim
Dörtdörtlük blog iki kişiye hediye veriyor
son katılım 19 ekim acele edin






Paylaş

Kozmodermo.com Bu Kış Çok İddialı!


Aylık bültenlerine devam ederken, promosyon, yarışma, hediye ve anketlerle, eğiten ve eğlendiren en geniş kozmetik platformu olacak.

Kozmodermo Ekim 2011 Bülteni Sponsoru:
Annagaspi" ye teşekkürler...
Annagaspi, 5 şanslı "Blogger" a, kargo ücreti bile ödemeden hediye ürünler gönderiyor.
Siz de "
Annagaspi Leke Giderici Güneş Kremi " sayfasını inceleyiniz ve blogger ınızla bu eşsiz ürünleri paylaşınız.
Paylaş

Lolita Lempicka Si Lolita...

Nasıl bir parfüm tutkunu olduğumu siz değerli blog dostlarımda artık ailem kadar iyi biliyorsunuz... Düğünüme yaklaşık 17 gün kala  artık çeyizim için yaptığım parfüm ve kişisel bakım alışverişimi sonlandırmak üzereyim.. Bu parfümümde son vurgunlarımdan biri...Lolita Lempicka şişe tasarımı konusunda bence en iddialı parfüm markalarından biri  fakat 4 farklı çeşidinide denedim ve diğer  3'ü ne yazık ki benim kullanamayacağım kadar ağır geldi , bu demek değil ki ağır parfümleri sevmiyorum bilakis  koku tarzım çok yoktur tenime yakışan ve enfes  kokan her türlü kokuyu kullanabilirim, tatlısından ,baharatlısına, fresh inden pudralısına kadar çekici kokan her parfüme varımm :) Bazen diyorummm keşkee keşkeee bir parfüm sponsorum olsaa  bana birbirinden değişik ve güzel parfümler hediye etse, bende ölesiye mutlu olsammm :) Kimbilir belki  bir gün lambadan bir cin çıkar  bende tüm dileklerime kavuşurum... Bu kadar hayalden sonraa size markanın parfüm tanıtımıyla buluşturmak ve sonrada kendi tanıtımıma geçmek istiyorummm;

Doğa ve moda arasında duran mutluluğun parfümü Si Lolitanın gerçek şansı dört yapraklı yonca Feminen kokusuyla dikkat çeken parfüm ferah baharatlı ve çiçeksi Kokunun ferah ve baharatlı tepe notasını bergamut mandalina ve kuşburnu baharatlı ve çiçeksi orta notasını ıtırşahi ve şebboy baharatlı tepe notasını ise elemi paçuli tonka fasulyesi ve amber oluşturuyor

Üst notalar: pembe biber, bergamut, mandalina

Orta notalar: sarı şebboy, ıtırşahi, kediotu

Alt notalar: reçine, amber, paçuli, hintbaklası
 
Öncelikle evinizde dekor olarak kullanabileceğiniz kadar iyi bir şişeye sahip olduğunu söylemek istiyorum  4 yapraklı yonca motifinin etrafındaki  altın varak  kontörler ve  fıs fısın üst bölümündeki altın renkli marka lux bir parfümü elinize aldığınızı doğruluyor,çiçek desenli fularlada bütünleşince kendizi modern zamanların prensesi gibi hissettiren bir parfüm şişesiyle buluşuyorsunuz, ilk sıkışta birz ağır gibi gelsede koku teninide durdukça güzelleşiyor keskinliği kırılıp daha narin bir hal alıyor,beğendim ilk internetten parfüm siparişimdi bu yüzden 30 ml tercih ettim yine alırmıyım evet neden olmasınn..  :)
 
S&S
 
Paylaş

13 Ekim 2011 Perşembe

İlk Lila Kutularımız Geldiii!



Merak ve hevesle beklediğimiz Lila Kutularımız geldi bir bana birde S&S'ye bu Türkiye'de bir ilk alınıp cildime uymadı diye kenara atılan kremlere tenime gitmedi diye bozulup giden parfümlere ve kozmetik ürünlerine son artık deneyip alacağız hemde gelen numune ürünler bir kere denemelik ürünler değil çünkü bazen kozmetik marketlerden alışveriş yaparken numune ürünler veriyorlar bu ürünler genellikle bir kere denemek için oluyor ve bir kere denemek bana olumlu yada olumsuz fikir vermiyor o yüzden bu sistem çok hoşuma gitti  öncelikle kutuya bayıldım süslemesiyle kalbimi çaldı içinden çıkanlar ise beklentilerimin çok üstündeydi  resimde gördükleriniz

8*4 bayan deo Wild Flower 35 ml
8*4 bay deo Urban Spırıt 35 ml
Nivea deo Pure&Natural Action 35 ml
Nivea Krem 10 ml (çok cici tam çantaya atmalık)
Nivea Soft krem 8 ml
Revigen saç dökülmeleri için şampuan 50 ml
Clarins Extra-Firming Day Cream 5 ml
Davidoff Champion Energy erkek parfümü numunesi 1.2 ml
Calvin Klein Forbidden Euphoria bayan parfümü numunesi 1.2 ml
Pastel 72 no sedefli oje

hepsini tek tek deneyip tanıtım postları hazırlayacağım ama okumak bana yetmez bende denemek isterim derseniz buradan alalım sizi ;)
Lila Kutuların nasıl hazırlandığını öğrenmek istersenizde videoya tıklayın


Ve Lila Kutularımızla bize gelen mektupta kendi ağızlarızdan kuruluş hikayelerini yazmak istedim size
"Bir yıl önce,ABD'de iki Harvardlı iki kızın başlattığı,devamında Avrupa'da hızla yayılan bir iş modeli dikkatimizi çekti.kozmetik markalarının kişiye özel deneme boyu ürünlerini son kullanıcının kapısına teslim edip;kullanıcının ürünleri evinin rahatlığında denebilmesini sağlayan ve devamında kullanıcının ürünle ilgili tepkilerini,yorumlarını,fikir ve önerilerini markalarla paylaşan bu iş modelinin ülkemiz içinde hem son kullanıcı hemde markalar açısından bir kazan-kazan olduğunu düşünerek kolları sıvadık.
Altı ay kadar önce biri son 10 yıldır medya pazarlama sektöründe (Sibel Bilge Çetin) diğeri 15 yıl sonra bu proje için ABD'den Türkiye'ye dönüş yapan (Süreyya Can)iki arkadaş bir araya geldik;çekirdek sermaye için yatırımcılarımızı bulduk;yazılımcı arkadaşlara alt yapımızı geliştirttik,kadromuzu kurduk ,markalarla iletişime geçtik ve projemizi hayata geçirdik!

Dünyada kadınlar arasında yeni bir akım olmaya başlayan ve son kullanıcıya en az riskle "ürün keşfetme" olanağı sağlayan bu iş modeli Lila Kutu ile Türkiye'de!

Aylardır kadrolaşma,yazılım ve altyapı çalışmalarına devam ettiğimiz Lilaktu.com'u Eylül ayı başında görücüye çıkardığımızda hem markalar hem son kullanıcı tarafından büyük ilgi gördü.
Bir kaç haftalık bu kısa süreçte,Türkiye'nin hemen her şehrinden internet sitemizi ve Facebook sayfamızı 100.000'i aşkın kişi ziyaret ederken,10.000'i aşkın güzellik tutkunu sitemizde güzellik profillerini oluşturdu.
Biz Lila Kutu için çok heyecanlıyız.Sizinle bu heyecanı paylaşmaktan da büyük keyif alıyoruz."

Biz de Sibel Hanıma ve Süreyya Hanıma böyle güzel bir girişimde bulundukları için teşekkür ediyoruz.
Yakında basın bülteni ile Lila kutudan yeni haberler vereceğiz ;)
Paylaş

12 Ekim 2011 Çarşamba

Christian Lacroix Nuit

Avon un yeni parfümlerimlerinden biri Christian Lacroix  Nuit
kırmızı şişesi yani Rouge 'u almak bir türlü kısmet olmamıştı ,bu parfüm çıkınca ilk deneyenlerden olmak istedim.. Çiçek kokuları , amber ve miskten oluşuyor Nuit ,
Güzel bir şişesi  ve güzel bir kokusu var ben beğendim ,hafif ve silik bir koku değil  hissedilir bir koku tenimde kalıcılığına gelince  rahat 4-5 saat kokuyu aldım tabii gitgide hafifleşti koku ama tamamen yok olmadı , ismi fransızcada gece anlamına geliyor sanırım eğer doğru bir bilgiye sahipsem gerçekten geceyi anımsatan bir koku bana göre ,gece parfümümü evet!
Ama ben gece gündüz çok ayrım yapmam parfümde ruhum neyi istiyorsa o an tenimde o koku olmalı..
Son söz olarak Nuit hakkında şunları söyleyebilirim beğenerek kullanacağım bitirdikten sonrada yeni bir parfüm dahada çok kalbimi çalmadığı sürece tekrar tercih edebilirim...


S&S
Paylaş

11 Ekim 2011 Salı

Pastacılık Kursu:Pastane Poğaçası

Ve geçen haftaki üçüncü tarifimizde sıra diğer ikisi için buraya ve buraya tıklayabilirsiniz ;)
Poğaçalarımız biraz acemiliğimizden dolayı tam kabarmadı ve unu biraz fazla kaçtı süt eklendi derken tarifin değişti lezzeti güzeldi ama bu poğaça yeniden denenmeye değer bence yumuşacık ve bildiğiniz mayalı poğaçalardan iki farkı var biri Alba yağı bu yağda yine toptan satılıyor 10 kg halinde poğaça ve böreklerde kullanıyor diğeri ise üzerine sürülen karışım işte tarifimiz

Malzemeler
1 paket margarin veya 250 gr Alba yağı
1 çay bardağı ılık süt
1 çay bardağı ılık su
1/2 paket yaş maya (yarım paket)
2 yumurta (1 tanesinin sarısını üzeri için ayırıyoruz)
2 tatlı kaşığı tuz
aldığı kadar un

Yapılışı
1-Katı yağ ile mayayı yoğuruyoruz

2-Sonra sırası ile şeker,ılık süt,yumurta ve suyu ekliyoruz

3- Unu yumuşak bir hamur olana dek ekliyoruz

4-hamuru 15-20 dakika dinlediripyumurta büyüklüğünde bezeler yapıyoruz (eğer içine malzeme koyacaksaksak şekillendiriyoruz)tepsiye dizip ılık ortamda 1 saat mayalandırıyoruz

5- 1 çay kaşığı kadar yaş maya ile 1 çay kaşığı kadar pudra şekerini karıştırıp bunu yumurta sarısına ekliyoruz ve poğaçaların üzerine sürüyoruz sonra çatalla artı şeklinde çiziyoruz ve 180-200 derce arsaındaki fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz
Paylaş

10 Ekim 2011 Pazartesi

En İyi Blog ve Web Siteleri Büyük Ödüller İçin Yarışıyor!

Türkiye’nin en nitelikli blog ve web sitelerinin 6 adet Sony Tablet S ve sürpriz hediyelerle ödüllendirileceği yarışma için başvurular başladı!

2007 yılından bu yana bağımsız site sahiplerine sunduğu avantajlarla 11.000'den fazla kullanıcıya ulaşan ve sponsor markalardan tekliflerle para da kazandırmaya başlayan Hürriyet Bumerang, en iyi blog ve web sitelerini ödüllendirmeye hazırlanıyor!

5 Kategoriden Biri Sizin

Bumerang üyeleri arasında gerçekleşecek olan yarışmaya blog, forum, yerel haber siteleri gibi her türlü bağımsız web sitesi katılabilir.

“En Tarz Blog” “En Çalışkan Blog” “En Sosyal Blog” “En Bilge Forum” ve “En İyi Yerel Site” kategorilerinde düzenlenecek olan ödül töreninde “Jüri Özel Ödülü” de dahil olmak üzere toplam 6 site sahibi Sony Tablet S ve sürpriz ödüller kazanacak.

Eğer hala Bumerang üyesi değilseniz bumerang.hurriyet.com.tr üzerinden kolayca üye olabilir, başvurunuzu üye girişi yaparak gerçekleştirebilirsiniz.

Yarışma detaylarını öğrenmek ve başvuruda bulunmak için tıklayın!


Bir bumads advertorial içeriğidir.
Paylaş

İsmek Pastacılık Kursu :Sable Bisküvi

İsmek Pastacılık kursunda ilk gün yaptığımız üç tariften en güzeli bence bu bisküvi oldu bu kadar lezzetli olmasının sebebi Biskin yağı kullanılması bu yağ pastanelerde kullanılan bir yağmış ve maalesef toptan satılıyor 10 kglik kutularda şimdilik kurs arkadaşlarımız toplu olarak alıp bölüşeceğiz ilerde ne yaparım bilmiyorum aslında aklımda hep butik pastacılık ve butik kurabiye yapma işi var ama kısmet daha yolun  başındayım :)
Buyrun Tarifimiz
500 gr un (4,5 su bardağı)
250 gr margarin veya 250 gr Biskin yağı (oda sıcaklığında
2 adet yumurta sarısı
7 çorba kaşığı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Yapılışı
1-Yumurtaları yağ ile yoğuruyoruz
2-Diğer malzemeleri ekleyip yeniden yoğuruyoruz
3- Ve istediğimiz şekli veriyoruz biz ince açıp kurabiye kalıplarıyla kestik üzerini ise benmari usulü eritilmiş bitter çikolta ve toz fıstık ile süsledik
Paylaş

8 Ekim 2011 Cumartesi

Çılgın Pipetlerimiz

Keyifli aksesuarları gerçekten çok seviyorum çeyiz alışverişimde gözüme çarpan aaaa ben bu pipetlerle ayran içerim  portakal suyu içerim diye gözümü alamayıp sonra dayanamayıp birini  pisime birinide kendime aldığım çocukça ve çılgın şeylerden biri...İnsanın ruhu  çocuk olunca karşısındakide bir  o kadar çılgın olunca sonuç böyle oluyor.. Tabi dış görünüşümüzle bizi değerlendiren kişilerde ağır başlı çok efendi çok hanımefendi diye anlatabileceği kişilerden asla bu tarz şeyler ummuyor.. Hayat zaten yeterince ciddi  ve benim canım banaa bazı durumlarda ciddiyetin yerine gerçekten eğlenebilmeyide öğretti.. İçinizden geldiği gibi davranın ben öyle yapıyorum topuklu ayakkabılarımla sahilde yürürken ayağımın ucuna gelen bir   su şişesi kapağına vurup oyunu başlatıyorum.... :)

S&S
Paylaş

7 Ekim 2011 Cuma

İsmek Pastacılık Kursuna Başladım Ve Frambuazlı Pasta


Ne zamandır gitmeyi düşündüğüm kurslardan biriydi daha önce yemek kursuna katılmıştım ama yemek yapmaktansa pasta börek çörek yapmak benim için çok daha zevkli o yüzden bu sene kayıtlar başlayınca hamen başvurdum ve bundan sonra çarşamba günleri kurstayım ilk dersimizde frambuazlı pasta,pastane poğaçası ve sable bisküvi yaptık bu pastamız tamamen ev usülü ovalette kullanmadan yaptık ve çok güzel oldu  pastamızın tarifi için buyrun diğer iki tarif az sonra...

Pandispanya Malzemesi:
6 adet yumurta
6 çorba kaşığı toz şeker
6 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı buğday nişastası
1 paket kabartma tozu

Pandispanyanın Yapılışı
1-Yumurta akları ve sarıları ayrılır.Aklar mikserle sert beyaz köpük köpük olana dek çırpılır(krem şanti kıvamında olacak)
2-Yavaş yavaş şeker ilave edilir
3-Yumurta sarılaraı ilave edilip 2 dakika daha çırpılır
4-Elenmiş un (unu ne kadar çok elerseniz kekiniz o kadar çok kabaracaktır)Nişasta,kabartma tozu yavaş yavaş ve tahta kaşıkla karıştırarak ilave edilir
5-Yağlı kağıt serilmiş 28 cm.lik bir kalıba boşaltılır ve 170 deredeki fırında ilk 25 dakika fırının kapağı açılmadan kek içini çekene kadar pişirilir

Ara Krema Malzemeleri
2 adet yumurta (fazla olur kokar diye düşünürseniz 1 adette yeterli olacaktır)
2 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı mısır nişastası
1 su bardağı şeker
2,5 su bardağı süt
75 gr. tereyağ
2 paket vanilya

Kremanın Yapılışı
1-Bir tencerede önce kuru malzemeler yani un,nişasta ve şeker karıştılır sonra yumurtalar eklenir
2-Üzerine yavaş yavaş süt ilave edilerek karıştırılır
3-ocakta kaynayıp koyulaşana kadar pişirilir
4-ocaktan alınıp tereyeğı ve vanilya ilave edilir arasıra karıştırırak soğutulur
5-mikserle çırpılır.Kremanın üçte bir oranında krem şanti ilave edilir eğer kremanız sulu olduysa krem şantiyi toz halinde koyu olduysa sütle çırpılmış olarak ilave edebilirsiniz

Süslemeler İçin
100-150 gr kadar frambuaz
1 paket krem şanti
1 su bardağı süt
750 gr bitter çikolata
300 gr vişneli jöle

Pastanın Hazırlanışı
Fırından çıkmış ve soğumuş olan pastayı (bir gün beklerse dahada güzel olacaktır)pasta testeresi yardımıyla enlemesine 3 parçaya bölüyoruz.
Ara kremasını sürerken pasta çemberinde çalışırsak daha kolay olcaktır.
Önce ilk katı koyup fırça yardımıyla şurup sürüyoruz(bu şurup bir su bardağı suya iki çorba kaşığı şeker ile kaynatılmış bir şurup olabilir yada meyve sularından yararlanabilirsiniz)sonra kremayı yayıyoruz ve üzerine frambuazları yeterli olacak kadar ekliyoruz ayrıca içine sevdiğiniz malzemeleri ekleyebirsiniz bizim yaptığımızda çikolata parçacıkları ve kakaolu prinç patlağı var.
Sonra ikinci katı koyuyoruz aynı şekilde krema ve malzemleri ekliyoruz tamamlandıktan sonra en 1 saat buzdolabında bekletiyoruz.
Beklettikten sonra pasta çemberinden çıkarıp pasta altlığına alıyoruz bu döner pasta altlığı olursa süsleme işlemimiz çok daha kolay olacaktır.
Pastamızın üzerini krem şanti ile kaplayı paletle düzeltiyoruz yanlardaki çizgi çizgi görünüm için pasta tarağı kullandık .
Üzerini krema torbasına doldurduğumuz krem şanti ile süsleyip orta kısmına vişne jölesi döktük eritilmiş çikolata ve damla çikolata ile renklendirdik çok lezzetli ve hafif bir pasta oldu ;)

Bu arada bir çok malzememin eksik olduğunu gördüm palet,tarak krema torbası derken sanırım yakın bir zamanda alışverişe çıkmam gerekecek
Paylaş

6 Ekim 2011 Perşembe

Sevdiklerinize Doğum Günü Hürriyet'i Verin

Hürriyet Gazetesi'nden okurlarına doğum günü, sevgililer günü, yıl dönümü ve diğer tüm özel günler için unutamayacakları bir hediye fırsatı!

Doğduğunuz gün Türkiye'de ve dünyada neler olduğunu hiç merak ettiniz mi?

Hürriyet, ilk yayın tarihi 01.05.1948'den günümüze kadar olan tüm baskılarının birinci sayfalarını kullanımınıza sunuyor. Bu sayede aileniz ve sevdiklerinize, doğum günlerine ait sayfayı armağan ederek bu özel günleri unutulmaz kılabilirsiniz. Ya da dilerseniz kendi doğduğunuz güne ait gazetenin ilk sayfasını sipariş edip saklamanız mümkün.

Size özel Hürriyet'inizi, orijinal gazete kağıdına baskılı olarak farklı ebatlarda seçebilirsiniz. Ayrıca ister karton tüp içerisinde, ister özel kutuda, isterseniz de oldukça şık bir ahşap çerçeve içerisinde sipariş verebilirsiniz.

Bunun için tek yapmanız gereken http://satis.hurriyet.com.tr adresini ziyaret ederek istediğiniz tarihi belirtmeniz!


Bir bumads advertorial içeriğidir.
Paylaş

5 Ekim 2011 Çarşamba

Oriflame Volare Magnolia


Kendileri Oriflame in populer parfümlerinden Volare nin kardeşi oluyorlar
sevimli pembe şişenin içine sığdırılmış milyonlarca manolya gibi kokuyor,
Volare gibi aüır bir koku değil magnolia aksine sürdükten bir süre sonra gerçek anlamda hafifliyor ,EDT değil PDT hoşlanarak kullanacağım ama vazgeçilmezim olmayacak bir parfüm.. Manolya kokusundan hoşlanıyorsanız indirim zamanını takip edin ve birtane kullanıp deneyin bu arada parfüm 50 ml...

S&S
Paylaş

2 Ekim 2011 Pazar

Bükçe: Kadın Dili (Bu Yazıya Bayılıyorum Ah Ahh!)

Bu yazıyı okumayan bayan yoktur sanırım ama ben yinede paylaşmak istedim çünkü çok seviyorum bu yazıyı öncesinde şu resime bir bakalım sonrada o muhteşem hikaye biraz uzun ama okumaya değer hele birde okutabilsek bükçeyi öğrenmesi gerekenlere ya da okullara ders olarak konsa ne iyi olur
İşte hikayemiz:

"Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, “Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim.” dedim. Deniz kenarındaki bu şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. Hoş beşten sonra konuya giriyorum.

Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor.
Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse!
-Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık.
-Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacak ama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz o kadar modern olamadım.
Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım.
-Kaç dil biliyorsun oğlum sen?
-İngilizce, Fransızca, bir de Türkçe'yle üç dil oluyor.
-Bugün ben sana dördüncü dili öğreteceğim. Dilin adı Bükçe. Kadınlar tarafından kullanılır. Sen buna “kadın dili” de diyebilirsin.
Güldü. Güldüğü zaman benim yanağımdaki gibi küçük bir gamzesi var, o ortaya cıkıyor.
-Kadınların ayrı bir dili mi var?
-Tabii ki. Eğer kadın dilini bilirsen bir kadınla yaşamak dünyanın en büyük zevkidir, ama bu dili bilmezsen hayatın kararabilir. O yüzden bir kadınla mutlu olmak isteyen her erkek Bükçe'yi öğrenmeli.

İyi de niye Bükçe?
-Çünkü kadınlar konuşurken, genellikle söyleyecekleri sözü net söylemezler. Eğip bükerler; onun için dilin adını ;Bükçe” koydum.

-“Bükçe zor bir dil mi baba?” diye sordu gülerek.

-Bana bak, çok önemli bir konu ama eğleniyor gibisin, biraz ciddiye al. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan bu dili bilmen çok önemli. Çünkü kadınlar sözü bükerek bükçe konuşurlar sonra da senin sözün doğrusunu anlamanı beklerler. Felsefesini anlarsan kolay, anlamazsan zor. Mesela Çinli bir karın var, sen karına sürekli Fransızca "seni seviyorum” diyorsun ama karın hiç Fransızca anlamıyor. Fransızca "seni seviyorum” un onun için bir anlamı yoktur. Ona Çince seni seviyorum dediğinde seni anlayabilir.

-Tamam baba, haklısın ciddiyetle dinliyorum. Peki, sence kadınlar neden bizimle aynı dili konuşmuyorlar, söyleyeceklerini direkt söylemiyorlar ?

-Bence bir kaç sebebi var. Birincisi, duygusal oldukları için, hayır cevabı alıp kırılmaktan korktuklarından sözlerini de dolaylı söylüyorlar. İkincisi, kadınlar dünyaya annelikle donanımlı olarak gönderildikleri için onların iletişim yetenekleri çok güçlü.

-Bu konuda biz erkeklerden bir sıfır öndeler yani.

-Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için biz erkekleri de kendileri gibi zannediyorlar. Onun için leb deyip bekliyorlar. Hatta bazen, leb demek zorunda kaldıkları için bile kızarlar. "Niye leb demek zorunda kalıyorum da o düşünmüyor?” diye canları sıkılır.

-Biz de bazen Canan'la böyle sorunlar yaşıyoruz. “Niye düşünmedin?” diye kızıyor bana.

-Kızarlar oğlum, kızarlar. Kadınlar ince düşüncelidirler, detaycıdırlar, küçük şeyler gözlerinden hiç kaçmaz. Bizim de kendileri gibi düşünceli olmamızı beklerler, fakat erkekler onlar gibi değil. Biz bütüne odaklıyız, onlar detaya. Beyinlerimiz böyle çalışıyor.

-Ne olacak baba o zaman, yok mu bu işin çaresi?

-Var dedik ya oğlum, Bükçe'yi öğreneceksin, bunun için buradayız. Hazır mısın?

-Hazırım baba.

-Bükçe bol kelime kullanılan bir dildir. Biz erkeklerin on kelime ile anlattığı bir konu, Bükçe'de en az yüz kelime ile anlatılır. Dinlerken sabırlı olacaksın. Mesela karın o gün kendine elbise aldı, diyelim. Bunu sana “Bugün bir elbise aldım.” diye söylemez. Elbise almak için dışarı çıktığı -ndan başlar, kaç mağazaya gittiğinden, almak için kaç elbise denediğinden, indirimlerden, yolda gördüğü tanıdıklarından, alırken yaptığı pazarlıktan devam eder ve sana kocaman bir hikaye anlatır.

-Hikaye dili yani.

-Aynen öyle. Sen akıllı bir erkek olarak ona asla, “Hikaye anlatma, ana fikre gel, kısa kes.”
demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde bittin demektir. İster öyle de, istersen “seni sevmiyorum.” de. İki durumda da “seni sevmiyorum” demiş olacaksın.

-Ne alakası var baba “seni sevmiyorum” demekle “kısa anlat” demenin?

-Çok alakası var. Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler.

-Bu önemli. Bükçe'de dinlemek sevmektir diyorsun.

-Aynen öyle. Devam edelim. Bükçe ima dolu bir dildir. Kadınlar konuşurken bir şeyler ima etmeyi severler. Biz erkekler de imalı konuşuyoruz diye düşünürler ve gözlerimizle onlara ne demek istediğimizi çözmeye çalışırlar. Oysa erkeklerin ima yeteneği pek gelişmemiştir. Bizim kastımız söylediğimiz şeydir.

-Geçen hafta Canan bana “Bir kaç kilo daha versem gelinliğin içinde daha iyi duracağım.” dedi. Ben de “Böyle de iyisin.” dedim. Canı sıkıldı, bir kaç saat surat astı. ";Neyin var?” diye sordum. “Hiçbir şeyim yok.” dedi. Sence nerede hata yaptım?

-“Böyle de iyisin” derken o “de” ekini orda kullanmamalıydın. Canan bunu şöyle anlamıştır. “Böyle de fena sayılmazsın, eh işte, idare edersin ama tabi daha da iyi, daha da güzel olabilirsin.”

-Peki ne demem gerekiyordu?

-Şunu hiç unutma. Kadınlar kendileri ile ilgili, giysileri ile ilgili ya da aileleri ile ilgili bir soru soruyorlarsa, kesinlikle iltifat bekliyorlardır. Es kaza eleştirmeye kalkarsan yandın. Bunu hiç unutmazlar. O gün “Hayatım sen zaten Çok güzelsin, kilo vermeye falan bence ihtiyacın yok.” deseydin, günün zehir olmazdı. Mesela bir gün kucağına oturup “Ağır mıyım?” derse sakın ;Evet, biraz” falan deme “Hayır” de. Yoksa bir daha kucağına oturmaz.

-Yani diyorsun ki bir kadın her daim güzeldir, her giydiği yakışır ve her kadının annesi bir hanımefendi, babası da beyefendidir. Bana ne yaparlarsa yapsınlar.

-Aferin oğlum, çok hızlı anlıyorsun bana çekmişsin. Kadının, kendi anne babasıyla sorunu olsa, kendi eleştirir ama asla senin eleştirmeni kabul etmez. Bunu kendine hakaret olarak alır.

-Ve asla unutmazlar, değil mi?

-Aynen öyle. Yıllar once annene, annesi için “Biraz cimri.” demiştim. Hala “Sen benim annemi sevmezsin.” der ve annesi bize bir şey aldığında gözüme sokar, en çok göreceğim yere koyar.

-Hadi o konularda dilimi tutarım da, şu ima işini çözmek zor geldi.

-Zor gibi ama biraz gayret edersen çözersin. En önemlisi imaları anlayacaksın ama “Sen şunu mu demek istiyorsun?” diye asla yüzüne vurmayacaksın.

-Anladım. Anlayacaksın ama anladığını belli etmeyeceksin. Buna şöyle de diyebiliriz. O beni iğnelediğinde “Niye bana iğne batırıyorsun?” Diye sormayacağım, o iğneyi ben kendi kendime batırmışım gibi yapacağım.

-Güzel ifade ettin oğlum. Mesela dün öğlen annen beni aradı. “Akşama tok mu geleceksin?” diye sordu. Beni biliyorsun akşam yemeklerinde hep evdeyimdir. Kırk yılda bir dışarıda yerim onu da haber veririm. Tabi ben hemen anladım annenin ne demek istediğini. “Tok gel, yemekle uğraşmak istemiyorum” demek istiyor. Anladım ama tabi “Ne demek istiyorsun?” demedim.

-Dün çok yorulmuştu baba, düğün alışverişine çıkmıştık.

-Bunun pek çok sebebi olabilir. Yorulmuş olabilir, bir kabul gününden tok gelmiş olabilir, bin beş yüzüncü diyetine başlamış ve o gün yemekle uğraşmak istemiyor olabilir. Ama bunu biz erkekler gibi kısa yoldan "Canım benim karnım tok, sen de dışarıda bir şeyler ye, ya da yorgunum, gelirken bir seyler getir yiyelim.” demez. Sanki böyle derse, iyi ev kadını rütbesi tozlanacak, mevki kaybedecek. İlla Bükçe anlatacak, asık bir yüzle karşılaşmamak için senin de anlaman gerekiyor. “Hayır, evde yiyeceğim ama istersen hazır bir şeyler alıp geleyim, ne dersin?”dedim. “Tamam.” dedi. Döneri sever biliyorsun, dün eve giderken, ekmek arası döner yaptırdım. Onun dönerini de porsiyon yaptırdım. Bunu düşündüğüm için ayrıca sevindi. O da diyette, düğünde daha zayıf görünme derdinde bu sıralar.

-Bu Bükçe'de kısa konuşma yok mu baba?

-Var ama yerinde olsam hiç tercih etmezdim. Kadın konuşmuyorsa ya da kısa konuşuyorsa kesin ciddi bir sorun var demektir. Mesela baktın canı sıkkın, soruyorsun, “Neyin var?” diye. “Hiçbir şeyim yok.” diyorsa, aman bir şeyi yokmuş diye bırakma. Yoksa az sonra, çok ilgisiz olduğundan yakınarak, ağlamaya başlar.

-Bükçe'de “Hiçbir şey yok.” demek ";Çok şey var, benimle ilgilen.” demek oluyor, o zaman.

-Evet. Biz erkekler “Bir şey yok.” diyorsak ya gerçekten bir şey yoktur, sadece başımızı dinlemek istiyoruzdur ya da bir sey vardır ama; “Şu anda konuşacak bir şey yok.” diyoruzdur. Her ikisinde de konuşmak istemiyoruzdur. Ama kadınlar ilgiyi sevgi olarak gördükleri için "Bana değer veriyorsan, ilgilen ki anlatayım.” demek istiyordur. Çok nadiren gerçekten anlatmak istemiyor olabilir, o zaman da fazla üstüne varıp bunaltmayacaksın tabi.

-Bir arkadaşım da “Kadınların ‘Peki.' demesi tehlikelidir” demişti.

-Doğru. Bir kadının ağzından çıkan kuru bir 'peki', ‘olur', ‘tamam' her zaman tehlikelidir. Bu Bükçe'de “Şimdi tamam diyorum ama acısını daha sonra çıkaracağım.” demektir. Sana en kısa zamanda kesin bir ceza keser. Fakat pekinin yanında “Peki canım, olur hayatım” gibi bir hoşluk ekliyorsa korkmaya gerek yok.

-Zor bir dil baba.

-Yok yok gözün korkmasın, her yabancı dil gibi. İlk başlarda biraz çalışacaksın, pratik yapacaksın, bazen hatalar yapacaksın, dikkat edeceksin sonra otomatiğe bağlanırsın. Kolay yanı şu; senin bükçe konuşman gerekmiyor. Dili anlaman yeterli.

-Anlamak da pek kolay değil ama.

-Korkma, o kadar zor değil. En önemli kuralları ben sana öğretiyorum zaten. Devam edelim. Kadınlar istediklerini söylemek zorunda kalınca, düşünemediğimiz için biz erkeklere kızarlar ve konuşurken suçlayarak konuşurlar; fakat suçladıklarının farkında olmazlar. Sitem ediyoruz zannederler.

-Nasıl yani?

-Mesela, karın sana “Ne zamandır dışarı çıkmadık.” derse bunu suçlama olarak üstüne alma, canı seninle gezmek istiyordur, bunu sen düşünüp teklif etmediğin için kalbi kırılmıştır. Maksadı seni suçlamak değildir. “Daha geçenlerde gezmeye gittik.” gibi bir savunmaya girme. "Tamam canım haklısın, ben de istiyorum, en kısa zamanda gideriz.” de, konu kapanır. Tabi ilk fırsatta da sözünü yerine getirirsen iyi olur.

-Küçük ama önemli detaylar.

-Aynen öyle. Mesela karın “Üşüdüm.” diyorsa, "Üstünü kalın giy.” demeni ya da kombiyi açmanı değil, ona sarılmanı istiyordur.

-Keşke okullarda öğretselerdi biz erkeklere Bükçe'yi. Ne kadar erken başlasak o kadar çabuk kavrayabilirdik belki.

-Haklısın, aslında ben de sana öğretmek için geç kaldım. Neyse zararın neresinden dönülse kardır.

-Not mu alsaydım... Epeyce detayı varmış dilin.

-Sen bilirsin oğlum, unutacaksan al. Keşke ben de not alıp gelseydim. Umarım sana eksik öğretmem. Şimdi aklıma geldi. Kadınların en nefret ettiği sözcük “Fark etmez.”dir. “Fark etmez”i kadınlar “Hiç umurumda değil, ne yaparsan yap.” diye anlarlar.

-En değerli sözcük nedir?

-Sen bil bakalım.

-“Seni seviyorum.” herhalde.

-Evet, kadınlar “Seni seviyorum.” sözünü sık sık duymak isterler. Biz erkekler ";Söylemiştim, zaten biliyor.” diye bu konuda gaflete düşmemeliyiz.

-Bükçe sadece konuşma dili midir baba? Bunun bir de davranış dili var gibi geliyor bana.

-Zekan kesinlikle bana çekmiş. Ben de tam ona geliyordum. Davranışlar da çok önemli tabii. kadınlar küçük şeylere önem verirler. Akşam ona sarıl, televizyon izliyorsan sarılarak izle. Gündüz onu düşündüğünü ifade etmek için kısacık da olsa bir mesaj gönder, küçük sürprizler yap. O yemek hazırlarken ona yardım et, salata yap, çay demle.

-Akşam gelip sırt üstü yatmak yok yani.

-Gözünde büyütme. Sayınca çok şey gibi görünüyor ama aslında bunlar zaman alacak, zor ve masraflı şeyler değil. Sen bu küçük şeylere dikkat et, zaten karın sana paşa gibi davranır, seni yormaz. Bir erkek bu küçük şeylere dikkat etmezse zamanını karısıyla büyük kavgalar yaparak geçirir. Sevgiyle geçirmek varken niye kavgayla geçiresin ki? Kadınlar çok vericidir ama, eğer sen hep alıp hiç vermezsen, bir gün birden patlarlar. Küçük küçük alırlarsa, büyük büyük verirler.

-Tamam baba, bunlara dikkat edeceğim.

Garson yemek tabaklarını kaldırırken oğlumun telefonu çalmaya başladı. Belli ki nişanlısı arıyor, konuşmak için deniz kenarına doğru adımlamaya başladı. Az sonra geldi.

-Baba çok teşekkür ederim. Bükçe'yi anlamaya başladım. Canan aradı. “Salonun perdeleri ne renk olsun karar veremedim, yarın birlikte mi baksak?” dedi. Tam “Fark etmez, sen seç.” diyecektim ki bunu senin söylediğin gibi “Ev de perde de umurumda değil.” gibi anlayacağı aklıma geldi. “Tabii canım, istersen birlikte bakabiliriz ama ben senin zevkine güveniyorum, sen seç istersen.” dedim, çok mutlu oldu. Kendi seçecek.

-O zaten perdeyi çoktan seçmiştir de kadınlar illa yaptıklarını onaylatmak isterler. Birlikte de gitsen o seçtiği perdeyi almak isteyecektir. Biz erkekler onların ne demek istediklerini anlarsak, işlerden kolay sıyırırız.

-Baba tekrar teşekkür ederim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Bana Bükçe'yi öğretmeseydin halimi düşünmek bile istemiyorum.

Şanslısın oğlum. Benim seninki gibi bir babam yoktu. Bunları deneye yanıla öğrenmem yıllarımı aldı. Sen yine iyisin, hazıra kondun. Güle güle kullan, isteyene de öğret, herkes de güle güle kullansın. Kullansınlar ki yüzleri gülsün...
Paylaş