4 Haziran 2013 Salı

Efsane -İskender Pala-


Kitabı şimdi bitirdim geldim masal tadında bir kitap diyebilirim kıcasa konudan bahsedecek olursam Barbaros Hayrettin paşa ,haritacısı Sidi Alkala ve Billure arasında geçen olaylar (Billure müslüman bir türk kızı küçükken kaçırılıp rahibe olarak yetiştirilmiş Sidi alkala ise Gırnata emirinin oğlu oda küçükken köyü basılmış bütün halkı öldürülmüş Billure'nin rahibe olarak yetiştiği okulda haritacılık eğitimi alıyor ve o zaman tanışıyorlar)  Ama kavuşmaları çok uzun sürüyor
Bir de kitabı ilginç kılan 3 heykel var sırrını öğrendim sonunda ama söylemeyeceğim okumayı düşünen varsa kitabı okumadan öğrensin istemem ;)
Barbaros Hayreddin paşaya ve kardeşlerine olan hayranlığım bu kitabı okuduktan sonra daha da pekişti kitabın bazı yerleri çok hoşuma gitmese de genel olarak güzel bir kitap.
Ben bu kitabı Qapel sitesinde yaptığım ufak görevler kaşılığında topladığım puanlarla aldım yani aslında hediye diyebilirim.
Tanıtım yazısı:
(Bir Barbaros Romanı)

Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ve ateşten ve denizden gelenler,
Bazen ışık olurlar ve bütün zamanı aydınlatırlar...
Efsane kurmak kadar, efsaneyi yazmak da efsaneye dâhildir.
Bir çağı haritalarda bulamazsınız.
Derine, insana ve tarihin denizlerine açılmak gerekir.
Girdaplarda yüksek idealler saklanabilir.

Bu kitapta
İstanbul, Gırnata, Madrid, Roma ve Akdeniz; aşk diliyle kuşatıldı.
Akdeniz, aşk kaleminin haritasıyla yeniden çizildi. 
Kılıç kılıca, cevher çeliğe çarptı, varlık da yokluğa.
Ve hep bir yol vardı kalplerden denizlere.
Derin denizler, büyük aşklar için atlas olup dokundu.
İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dile döktü.
Barbaros Hayreddin Paşayı...
Sonra, bir gül sepeti getirdi.
Isırılmış üç elmayı anlattı.
Paylaş

0 yorum:

Yorum Gönder